Artroz Nerede Bulunur ?

Sozler

New member
Artroz Nerede Bulunur?

Artroz, eklem kıkırdağının zamanla aşındığı, eklemde ağrı, şişlik ve sertliğe yol açan bir hastalıktır. Eklem kıkırdağındaki bu aşınma, eklem yüzeylerinin düzgünlüğünü kaybetmesine ve kemiklerin birbirine sürtünmesine neden olur. Artroz, genellikle yaşlanma ile ilişkilendirilse de, farklı nedenlerden dolayı da gelişebilir. Ancak, artrozun en yaygın olarak hangi bölgelerde görüldüğü sorusu birçok kişiyi merak ettirmektedir. Bu makalede, artrozun nerelerde görüldüğü, hangi eklemlerin daha fazla etkilenebileceği ve artroza neden olan faktörler hakkında bilgi verilecektir.

Artroz Hangi Eklemlerde Görülür?

Artroz, vücudun farklı eklemlerinde gelişebilir. Ancak bazı eklemler, artroza daha yatkındır ve bu eklemlerde daha yaygın olarak görülür. Artroz genellikle şu eklemlerde daha fazla görülür:

1. **Diz Eklemi**

Diz eklemi, vücudun en büyük eklemi olup, artrozun en sık görüldüğü bölgedir. Dizdeki kıkırdak zamanla aşındıkça, dizin hareket kabiliyeti azalır ve ağrılar başlar. Özellikle aşırı kilo, yaş, genetik faktörler ve ağır fiziksel aktiviteler dizde artroza yol açabilir.

2. **Kalça Eklemi**

Kalça eklemi, artrozun yaygın olarak görüldüğü bir diğer bölgedir. Kalça eklemi, vücudun taşıma gücünü sağlayan ana eklemlerden biri olup, yaşla birlikte kıkırdak aşınması başlar. Bu durum, kalça ekleminde sertlik, ağrı ve hareket kısıtlılıklarına yol açabilir.

3. **Omuz Eklemi**

Omuzda da artroz görülebilir, ancak diz ve kalça kadar yaygın değildir. Omuz eklemindeki kıkırdağın aşınması, hareket kısıtlılıklarına ve ağrıya yol açar. Bu genellikle yaşlılarda görülür ve hareketlerin genişliğini etkileyebilir.

4. **El Eklemleri**

El parmaklarında da artroz sıkça görülen bir durumdur. Özellikle kadınlarda, 50 yaş ve sonrasında el parmak eklemlerinde artroz gelişme riski artar. Bu hastalık, elin şekil değiştirmesine, parmaklarda şişlik ve ağrıya yol açar.

5. **Ayak Eklemleri**

Ayak bileği ve parmak eklemlerinde de artroz gelişebilir. Ayak eklemlerindeki kıkırdak aşınması, ayakta durmayı zorlaştırabilir ve yürürken ağrılara neden olabilir.

Artroza Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Artroz, çeşitli nedenlerden dolayı gelişebilir. Bu nedenler arasında genetik faktörler, yaş, kilo, travmalar, meslek ve yaşam tarzı yer alır. İşte artroza neden olan bazı faktörler:

1. **Yaş**

Yaş, artrozun en yaygın nedenlerinden biridir. Kıkırdak, zamanla doğal olarak aşınır ve bu da eklemde artroza yol açabilir. Genellikle 40 yaş sonrası artroz riski artar ve 60 yaş üstündeki bireylerde daha belirgin hale gelir.

2. **Genetik Faktörler**

Ailede artroz öyküsü olan kişilerde bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Genetik yatkınlık, kıkırdak yapısının zayıf olmasına veya eklemlerin daha erken yaşta aşınmasına neden olabilir.

3. **Obezite**

Aşırı kilolu olmak, eklemlere ekstra yük bindirir ve bu durum artroz riskini artırır. Özellikle diz eklemleri, vücudun ağırlığını taşıyan ana eklemlerden biri olduğu için aşırı kilo bu bölgede artroza neden olabilir.

4. **Travmalar ve Yaralanmalar**

Geçmişte yaşanan eklem yaralanmaları, eklemdeki kıkırdağın aşınmasına yol açarak artroz gelişimine zemin hazırlar. Özellikle sporcularda sık görülen eklem yaralanmaları, artroz riskini artırır.

5. **Fazla Fiziksel Aktivite**

Ağır işlerde çalışanlar veya sporcular, sürekli olarak eklem yükü altında çalıştıkları için artroz riski altındadır. Eklemdeki aşırı baskı, kıkırdağın aşınmasına yol açabilir.

6. **İltihaplı Eklem Hastalıkları**

Romatoid artrit gibi iltihaplı eklem hastalıkları, zamanla eklemdeki kıkırdağın aşınmasına yol açarak artroza neden olabilir. Bu durum, eklemlerde şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılıklarına neden olabilir.

Artrozun Belirtileri Nelerdir?

Artroz, çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, eklemin aşınma seviyesine ve kişinin yaşam tarzına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Artrozun en yaygın belirtileri şunlardır:

1. **Ağrı**

Artrozun en belirgin belirtisi eklem ağrısıdır. Bu ağrı, özellikle hareket sırasında artar ve dinlenme ile azalabilir. Eklemdeki kıkırdak aşındıkça, kemikler birbirine sürter ve bu da ağrılara yol açar.

2. **Hareket Kısıtlılığı**

Artrozlu eklemde hareket kabiliyeti azalır. Bu durum, eklemin sertleşmesine neden olur ve kişinin günlük aktivitelerini zorlaştırabilir.

3. **Şişlik ve İltihaplanma**

Artrozun ilerlemiş aşamalarında, eklemde şişlik görülebilir. Eklemdeki iltihaplanma, ağrının artmasına ve eklemde şişliklerin oluşmasına yol açar.

4. **Sesler (Krepitasyon)**

Artrozlu eklemde, hareket ettikçe tıklama, gıcırtı veya hışırtı gibi sesler duyulabilir. Bu sesler, kıkırdak kaybı ve eklem yüzeylerinin pürüzlü olmasından kaynaklanır.

Artroza Karşı Ne Yapılabilir?

Artroz tedavisi, hastalığın seyrine göre değişiklik gösterir. Erken dönemde yapılan müdahaleler, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Artroza karşı alınabilecek bazı önlemler şunlardır:

1. **Ağrı Yönetimi**

Ağrıyı kontrol altına almak için ağrı kesiciler ve anti-inflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca sıcak-soğuk kompresler de ağrıyı hafifletebilir.

2. **Fiziksel Terapi**

Fiziksel terapi, eklem hareketliliğini artırmak ve kasları güçlendirmek için önemli bir yöntemdir. Bu terapiler, eklem üzerindeki baskıyı azaltabilir.

3. **Ağırsız Egzersizler**

Hafif egzersizler, eklem hareketliliğini korumaya yardımcı olabilir. Yüzme ve bisiklete binme gibi düşük etkili egzersizler, eklemdeki aşırı baskıyı engeller.

4. **Cerrahi Müdahaleler**

İleri düzeydeki artroz vakalarında cerrahi müdahale gerekebilir. Eklem protezi (total diz veya kalça protezi) gibi cerrahi işlemler, ağrıyı azaltabilir ve fonksiyonelliği artırabilir.

Sonuç

Artroz, yaşlanma süreciyle birlikte daha sık görülen, ancak birçok faktörün etkisiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Eklem kıkırdağının aşındığı bu hastalık, çeşitli eklemlerde ağrı, hareket kısıtlılığı ve şişliklere yol açar. Diz, kalça, omuz, el ve ayak gibi bölgeler artrozdan en çok etkilenen alanlardır. Yaş, genetik faktörler, aşırı kilo ve eklem yaralanmaları, artroza neden olabilecek faktörler arasında yer alır. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın seyrini yavaşlatabilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir.