İran'Da Başörtüsü Takmak Zorunlu Mu ?

Aydin

New member
İran’da Başörtüsü Takmak Zorunlu mu?

İran, Orta Doğu’da hem kültürel hem de dini olarak derin bir tarihe sahip olan bir ülkedir. 1979 yılında gerçekleşen İslam Devrimi'nin ardından, İran’daki toplumsal yapılar büyük ölçüde değişmiş ve İslamî kuralların toplumu şekillendirmesi beklenmiştir. Bu değişikliklerin en belirgin örneklerinden biri, kadınların başörtüsü takma zorunluluğudur. İran'da kadınların başörtüsü takması, devrim sonrası rejimin getirdiği en önemli sosyal kurallardan birisi olmuştur. Bu makalede, İran’daki başörtüsü yasağının tarihsel arka planı, günümüz durumu ve bu konuda yapılan toplumsal tartışmalar ele alınacaktır.

Başörtüsü Yasasının Tarihi ve Gelişimi

İran'da başörtüsü takma zorunluluğu, 1979’daki İslam Devrimi ile birlikte uygulamaya girmeye başlamıştır. Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin yönetimi altında, İran modernleşme çabalarıyla batılı kültür ve yaşam tarzına yönelmişti. Bu dönemde, özellikle kadınların daha serbest giyinmelerine olanak tanınmış ve başörtüsü takma uygulaması giderek daha az yaygınlaşmıştır. Ancak 1979'daki devrimle birlikte, Şii İslam’ı devletin resmi dini olarak benimsemiş olan yeni yönetim, toplumda daha fazla dini kurallara dayalı bir yaşam biçimi oluşturmayı amaçlamıştır.

Devrimden sonra, İran’da halkın günlük hayatında dini kuralların etkisi belirginleşmiştir. Kadınlar için başörtüsü takmak, dini bir zorunluluk haline gelmiş ve devlet tarafından yasalarla dayatılmaya başlanmıştır. 1983 yılında kabul edilen bir yasa, kadınların başörtüsü takmalarını ve vücutlarını örtmelerini zorunlu hale getirmiştir. Bu yasa, ülke genelinde uygulanmaya başlanmış ve kadınlar, başörtüsüz dışarıda dolaşmaları halinde polis tarafından cezalandırılmaya başlanmıştır.

Başörtüsü Yasası ve Kadın Hakları

İran’daki başörtüsü yasağı, birçok kadın hakları savunucusu tarafından eleştirilmektedir. Yasağın, kadınların özgürlüklerini kısıtladığı ve temel hak ihlali oluşturduğu sıklıkla dile getirilmiştir. İran'daki kadınlar, başörtüsü takmak zorunda kalırken, batılı standartlarda giyinmeyi tercih eden kadınlar bu yasağa karşı çeşitli protestolar düzenlemişlerdir. Özellikle 2017’den itibaren, başörtüsünü yasal olarak takmak zorunda olan kadınların, başörtüsünü protesto ederek başlarını açmaları, büyük bir toplumsal hareketin başlangıcını işaret etmiştir.

İranlı kadınlar, başörtüsü zorunluluğuna karşı sadece pasif protestolarla değil, aktif olarak sokaklarda başörtüsünü çıkartarak da karşı durmuşlardır. Bu protestolar, toplumda büyük bir yankı uyandırmış ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Kadınların başörtüsü zorunluluğuna karşı gösterdiği bu duruş, pek çok hak savunucusu tarafından cesaret verici bir adım olarak değerlendirilmiştir.

Başörtüsü Yasasının Günümüzdeki Durumu

Bugün İran’da başörtüsü takma zorunluluğu hala geçerli olsa da, son yıllarda bu konuda toplumsal bir değişim gözlemlenmektedir. Başörtüsü takmayan kadınlar, özellikle büyük şehirlerde, polis tarafından daha az cezalandırılmaktadır. Ancak, başörtüsüz sokağa çıkmak hala yasal bir suçtur ve belirli yerlerde daha sert yaptırımlar uygulanmaktadır. İran hükümeti, başörtüsünü takmayan kadınları cezalandırma konusunda zaman zaman farklı politikalar izlese de, başörtüsü takmak zorunluluğunun tamamen ortadan kaldırılmadığı bir gerçektir.

İran hükümetinin başörtüsü takmayanlara karşı gösterdiği sert tutum, toplumsal gerilimlere yol açmaktadır. Ancak, İran’daki kadın hakları hareketi giderek büyümekte ve kadınlar bu yasağı kaldırmaya yönelik daha fazla destek almaktadırlar. Başörtüsü zorunluluğu, İran'daki feminist hareketin önemli bir parçası haline gelmiş ve bu mesele, dünya genelinde kadın hakları savunucularının dikkatini çekmiştir.

İran’da Başörtüsü Takmamak Ne Gibi Sonuçlar Doğurur?

İran’da başörtüsüz dışarı çıkmak, yasaların gerektirdiği şekilde cezalandırılabilir. Bu cezalar, başörtüsü takmayan kadınlara karşı uygulanacak cezaların yanı sıra toplumsal baskıları da içerir. Başörtüsüz dışarı çıkmanın ardından kadınlar, polis tarafından tutuklanabilir, para cezasına çarptırılabilir ya da bazı durumlarda hapis cezası alabilirler. Ayrıca, başörtüsüz dolaşan kadınlar, toplumsal kabul görmemekte ve genellikle “ahlaki bozulma” ile suçlanmaktadırlar.

Bazı İranlı kadınlar, başörtüsü takmak yerine bu yasaya karşı gelerek, toplumsal normları değiştirmeyi amaçlamakta ve kendi kimliklerini başörtüsüz bir şekilde ifade etmektedirler. Ancak, bu direniş, yalnızca cesur bir azınlık tarafından gerçekleştirilebilmekte ve çoğu kadın, başörtüsü takmak zorunda kalmaktadır.

Uluslararası Tepkiler ve İran’ın Yanıtı

İran’ın başörtüsü yasağı, uluslararası arenada da geniş yankı bulmuştur. Birçok ülke ve insan hakları örgütü, İran'daki kadınların özgürlüklerini kısıtlayan bu yasağa karşı çıkmaktadır. Başörtüsü yasağını eleştirenler, bunun temel bir insan hakkı ihlali olduğunu savunmaktadırlar. Ayrıca, kadınların giyim seçimlerini kendilerinin yapması gerektiği fikri, Batı dünyasında yaygın bir görüş olarak kabul edilmektedir.

İran ise bu eleştirileri, ülkenin iç meseleleri olarak görmektedir ve dış müdahaleyi kabul etmemektedir. İran hükümeti, başörtüsü yasağının Şii İslam’ı temsil eden dini bir yükümlülük olduğuna vurgu yapmaktadır. Bu durum, İran’ın hem içte hem de dışta büyük bir tartışma alanı yaratmasına sebep olmuştur.

Sonuç: Başörtüsü Zorunluluğunun Geleceği

İran’da başörtüsü takmak zorunluluğu, günümüz itibarıyla hala geçerli bir yasa olarak uygulanmaktadır. Ancak, bu yasa, toplumda büyük tartışmalara ve direniş hareketlerine yol açmıştır. Kadın hakları savunucuları, başörtüsü yasağını kaldırmaya yönelik adımların atılmasını talep etmektedirler. Bu konuda yapılan toplumsal baskılar, zamanla daha fazla etki yaratacak gibi görünmektedir. İran’daki başörtüsü yasasının geleceği, toplumsal değişim ve devletin tutumuyla şekillenecektir. Başörtüsü zorunluluğu, özellikle kadınlar için önemli bir özgürlük meselesi olmaya devam etmektedir ve bu konu, dünya çapında kadın hakları savunucuları tarafından yakından takip edilmektedir.